DİYARBAKIR'da UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde bulunan Hevsel Bahçeleri ile türkülere konu olan Kırklar Dağı arasındaki vadiye kurduğu 500 arı kovanda bal üretimi yapan Abdulkadir Yolagelen (58), havaların ısınması ve çiçeklerin açmasıyla birlikte kovanların kapaklarını açtı.
Bingöllü arıcı Abdulkadir Yolagelen, 4 yıl önce Hevsel Bahçeleri ile türkülere konu olan Kırklar Dağı arasındaki vadiye 500 kovan arı getirip, üretime başladı. Yolagelen, havaların ısınması ve çiçeklerin açmasıyla birlikte kovanların kapaklarını açtı. Kış boyunca bölgede konakladıklarını belirten Abdulkadir Yolagelen, "2014 kışını burada geçirmiştim. O zaman havalar çok soğuktu ve 200'den fazla kovan arım telef oldu. Bu sene hava nispetten daha iyiydi. 100 kovan arı fire verdik. Havalar soğudu mu arılar ölüyorlar. Bu sene iyiydi telafisi mümkün. Şimdi bahar geldi. Kovanların ağzını açtık, arılarım şimdi Hevsel Bahçeleri ile Kırklar Dağı çevresindeki çiçeklerden besleniyor ve bal üretimi için çalışmaya başladılar. Mayıs ayına kadar buradayım. Sonra Bingöl'e döneceğim" dedi.
1986 yılından bu yana arıcılık yaptığını anlatan Yolagelen, "Bu süre zarfında hemen hemen Türkiye'nin bütün bölgelerinde arı yetiştiriciliği yaptım. Yine hemen bütün yazları Bingöl yaylalarında geçiririm. Ancak burası kışları çok soğuk oluyor. Dolayısıyla sonbaharın sonlarına doğru Mersin, Adana ve Diyarbakır gibi nispetten sıcak olan bölgelerde göçeriz. 2017 kışını Mersin'de geçirdim. 500 kovan arıdan 250'den fazlası telef oldu. Bunun nedeni oradaki çiftçilerin portakal, limon gibi narenciye ve diğer meyve ve sebzeleri ilaçlamaları. Arılar ilaçlanan çiçeklere konduğu zaman zehirlenip ölüyorlar. Bu nedenle geçen sene çok büyük bir zarar yaşadım. Geçen kışın başlarında kovanlarımı yeniden Kırklar Dağı'na getirdim. Sıcak ve güzel bir kışı geride bıraktık. Şükürler olsun kışı en az zararla atlattık" diye konuştu.
Hevsel Bahçeleri'nin arılara iyi geldiğini anlatan Yolagelen, "Normalde geçen sene ve ondan önceki senelerde de Mersin'e gitmeyecektim. Ama biliyorsunuz Diyarbakır'da büyük bir çatışma yaşandı ve bu nedenle buraya gelemedik. Şimdi burada huzur ve güven ortamı var. Burada çok güzel bir kış geçirdik. Kovanlarımızı açtık ve arılarımız çalışıyor. Bu mutluluk verici bir olay" dedi.
Her balın ayrı bir tadının olduğuna dikkat çeken Abdulkadir Yolagelen, "Bana sorarlarsa en iyi bal hangisi diye, hiç düşünmeden geven çiçeği balı derim. Geven çiçeği Karacadağ'ın zirvesinde ve Bingöl'deki yaylalarda var. Benim tercihim, köyümün de bulunduğu Bingöl yaylalarındaki geven çiçeklerinden yapılan baldır. Yılda ortalama 6 ton bal üretiyoruz. Televizyonlarda bal diye satılan ürünlerin bal ile uzaktan yakından alakası yok. Malesef vatandaşlar sahte balı, orjinalinden ayıramıyor. Bu çok zor bir olay. Em mantıklı yol balı güvenilir yerlerden satın almaktır" ifadelerini kullandı.